Steroidler
vücut içerisinde yararlı ve zararlı etkiler gösterebiliyor. Artı
yanlarına değinmek gerekirse ; kas dokusunun büyümesini , kırmızı kan
hücrelerinin oluşturulmasını ve vücudun genel olarak iyileşme
kapasitesini arttırır. Tabi eksi yönleri olarakta cildin yağlanması ,
saç dökülmesi ve bozulan iyi-kötü kolestrol değerleri mevcut.
Tabi bizler herzaman kötü yanlarını görerek birazda kendimizi kandırarak uzak durmaya çalıştık. Bu yazımda popüler olarak konuşulan yan etkilerden nasıl korunulacağını anlatacağım...
Yağlı cilt - Akne
Ergenlikte artan androjen üretimiyle en büyük kabusumuz olmuştur sivilceler. Tabi ergenlik çağında tamamen yaş ile alakalı bir evredir ama konu anabolizanlar olunca bu problem yetişkinlerdede görülebilmektedir. Bir kaç seçenekten birisi dermatologların önerdiği Clearogen gibi bir cilt bakım ürününü tercih etmektedir. DHT kaynaklı problemlerin üstesinden gelmede başarılı olduğu onaylanmış bir üründür ama bütçenize göre benzer etkin maddeleri içeren farklı ilaçlarda kullanabilirsiniz.
Agresyon
Steroid kullanıcılarını en çok ürküten yan etkilerden birisidir. Erkekler kadınlara oranla daha agresiftirler testosterondan ötürü. Ve özellikle vücuda dışarıdan androjen aldığımızda bu eğilim dahada artmaktadır. Tabi yüksek dozda androjen almadığınız sürece agresyon sizi rahatsız etmeyecektir bile , ufak durumlarda sinirlendiğinizi anlasanız bile derin nefes alıp verin. En etkili yöntem sadece bu değil , yurtdışında yaygın olan bir durumdan bahsedeyim sizlere. Yüksek androjenik aktiviteye sahip nandrolone temelli ve çok güçlü bir steroid olan Trenbolone kullanıcıları kürleri boyunca agresyona kapılmamak için Xanax gibi anti-depresan yatıştırıcı medikaller kullanmakta. Ama siz yinede mental olarak kendinizi frenlemeyi öğrenin.
Doğal Testosteron Üretiminin Yavaşlaması - Durması ( Devamında testislerin küçülmesi )
Vücut , kendi üretebildiği bir androjenin kan dolaşımında olması gerekenden daha fazla bulunması durumunda kendi üretimini yavaşlatmaya başlar ve gitgide sistem kapanır , doğal üretim durur. Uzun süre yüksek dozlarda androjen kullanmadığınız sürece bu tür bir problem yaşamazsınız. Riskleri yoketmek - minimuma indirmek için herzaman bir yol mevcut. Tedbiri elden bırakmak istemeyen biriyseniz kür ortalarında testisleri canlandırmak amacıyla HCG kullanabilirsiniz. HCG 'den ve kullanım yöntemlerinden daha sonra detaylı şekilde bahsedeceğim. Türkiye 'de eczanelerde Pregnyl ve Profasi markalarına ait ürünleri bulabilirsiniz , etken maddeleri HCG 'dir. Kür sonlarında PCT ( Post Cycle Therapy ) dediğimiz tedavi süreci ile doğal testosteron üretiminizi HCG kullanarak eski haline getirir , azalan sperm sayınızı arttırır ve daha kaliteli sperm üretimi sağlarsınız. Kürden çıktıktan bir kaç ay sonra ( tabi bu zaman dilimi girdiğiniz kürdeki ; dozlara , kür sürecine , beslenmenize ve genetiğinizle alakalı olarak ) vücudunuz istediğiniz forma girmiş ve tüm hormonel hasarlarınız giderilmiş olacaktır.
Saç dökülmesi
Akne problemi gibi saç dökülmeside testosteronun dehidrotestosterona ( DHT ) dönüşmesinden kaynaklanmaktadır. Çözüm olarak anti-DHT özellik gösteren Proscar , Propecia , Finasterid , Avodart gibi medikaller kullanabilirsiniz. Alternatif bir çözümde yine cilt bakım ürünleridir. Bu aralar adını sık duyduğunuz Revivogen olabilir.
Jinekomasti
Jinekomasti , erkek vücudunda göğüs ucu - meme dokusunun gelişmesine verilen addır. Temel nedeni kadınların baskın cinsel hormonu olan östrojendir. Aromatizasyona uğrayan testosteron östrojene dönüşür ve östrojenin görevi göğüs dokusunu büyütmektir. Tamoksifen , Arimidex , Femara gibi anti östrojenler kullanarak bu problemlerin önüne rahatlıkla geçilir. Küre girmeden önce kullanacağınız ilaçların östrojenik etkiye sahip ( aromatizasyon ) olup olmadığını araştırın ve ona göre bir anti östrojen kullanım klavuzu belirleyin kendinize. Jinekomasti başlangıcında ilk etki meme ucunda yanmadır , hissettiğiniz an hemen bu yardımcı medikaller ile kendinizi korumaya alın.
Karaciğer ve Böbrek Sorunları
Bu iki organ vücudumuzdaki maddelerin filtre edilmesi ve atılmasından sorumludur. Steroidler vücutta yine bu iki organdan geçerek filtre edilmekte ve sistemden dışarı atılmakta. Steroidlerin uzun süre vücutta kalacağınıda göz önünde bulundurursak hayati önemi büyük olan bu iki organa iyi davranmalıyız. Öncelikle oral yolla alınan steroidler son tercihimiz olmalı zira oral steroidlerin karaciğer üzerindeki etkisi yüksek toksisitedir. Oral steroid kullanılacaksada dozlar bilimsel kaynaklarda belirtilen boy/kilo endeksine göre verilen miligramlar ile düzenlenmeli veya insanlar için standart olarak verilen doz aralığı tercih edilmelidir. Enjekte steroidler karaciğer üzerinde daha hafif bir etkiye sahip ama burada dikkat etmeniz gereken bir noktada Underground Lab. üretimi steroidlerdir. Fabrikasyon olmadıkları için belli kalite standartlarına tâbi tutulmadan üretilen U.G steroidlerin hijyenik ve içerik durumlarını bilemeyiz ( lab testi yaptırarak bunuda aşabilirsiniz ama o kadar meraklı bir halk değiliz ) ve aldığımız U.G üretimi steroidin içerisinde eğer yüksek oranda ağır metal mevcut ise karaciğer üzerinde negatif bir etki yaratabilir. Ve biz bunu istemiyoruz o yüzden herzaman ilk tercihiniz enjekte ve legal üretim ürünler olsun. Unutmadan kürde bol bol su için , böbreklerinizin duasını alırsınız ; )
Yüksek kan basıncı - Hipertansiyon
Kan basıncı genel olarak östrojen ile alakalıdır yani burada karşımıza *aromatize olan steroidler geliyor karşımıza , testosteron ve dianabol gibi. Östrojen vücutta su ve tuz tutarak kan basıncını yükseltir.Burada korunmanın en önemli yolu beslenme tercihlerinizdir , vücuda giren tuz oranına dikkat etmelisiniz. Mümkün oldukça alınan steroid dozlarına. Ağır bir küre girecekseniz beslenmenizde ağır karbonhidrat ve yağlara yer vermeyin , balık yağı takviyeleri kullanarak hipertansiyondan korunabilirsiniz.
Kolestrol Değerleri
Steroidlerin vücuttaki kolestrol dengesini kimi zaman olumlu kimi zaman olumsuz olarak etkilediği biliniyor. En büyük destekçimiz balık yağı yine : )
* Aromatize olmayan steroidlerinde hipertansiyon ile bağı araştırmalarda ortaya çıkmıştır.
Unutmayın , steroidler doğru kullanıldığında sizlere hayal ettiklerinizi verebilir , tek yapmanız gereken bu oyunu ritüellerine göre oynamak. Planınızı yapın...
Tabi bizler herzaman kötü yanlarını görerek birazda kendimizi kandırarak uzak durmaya çalıştık. Bu yazımda popüler olarak konuşulan yan etkilerden nasıl korunulacağını anlatacağım...
Yağlı cilt - Akne
Ergenlikte artan androjen üretimiyle en büyük kabusumuz olmuştur sivilceler. Tabi ergenlik çağında tamamen yaş ile alakalı bir evredir ama konu anabolizanlar olunca bu problem yetişkinlerdede görülebilmektedir. Bir kaç seçenekten birisi dermatologların önerdiği Clearogen gibi bir cilt bakım ürününü tercih etmektedir. DHT kaynaklı problemlerin üstesinden gelmede başarılı olduğu onaylanmış bir üründür ama bütçenize göre benzer etkin maddeleri içeren farklı ilaçlarda kullanabilirsiniz.
Agresyon
Steroid kullanıcılarını en çok ürküten yan etkilerden birisidir. Erkekler kadınlara oranla daha agresiftirler testosterondan ötürü. Ve özellikle vücuda dışarıdan androjen aldığımızda bu eğilim dahada artmaktadır. Tabi yüksek dozda androjen almadığınız sürece agresyon sizi rahatsız etmeyecektir bile , ufak durumlarda sinirlendiğinizi anlasanız bile derin nefes alıp verin. En etkili yöntem sadece bu değil , yurtdışında yaygın olan bir durumdan bahsedeyim sizlere. Yüksek androjenik aktiviteye sahip nandrolone temelli ve çok güçlü bir steroid olan Trenbolone kullanıcıları kürleri boyunca agresyona kapılmamak için Xanax gibi anti-depresan yatıştırıcı medikaller kullanmakta. Ama siz yinede mental olarak kendinizi frenlemeyi öğrenin.
Doğal Testosteron Üretiminin Yavaşlaması - Durması ( Devamında testislerin küçülmesi )
Vücut , kendi üretebildiği bir androjenin kan dolaşımında olması gerekenden daha fazla bulunması durumunda kendi üretimini yavaşlatmaya başlar ve gitgide sistem kapanır , doğal üretim durur. Uzun süre yüksek dozlarda androjen kullanmadığınız sürece bu tür bir problem yaşamazsınız. Riskleri yoketmek - minimuma indirmek için herzaman bir yol mevcut. Tedbiri elden bırakmak istemeyen biriyseniz kür ortalarında testisleri canlandırmak amacıyla HCG kullanabilirsiniz. HCG 'den ve kullanım yöntemlerinden daha sonra detaylı şekilde bahsedeceğim. Türkiye 'de eczanelerde Pregnyl ve Profasi markalarına ait ürünleri bulabilirsiniz , etken maddeleri HCG 'dir. Kür sonlarında PCT ( Post Cycle Therapy ) dediğimiz tedavi süreci ile doğal testosteron üretiminizi HCG kullanarak eski haline getirir , azalan sperm sayınızı arttırır ve daha kaliteli sperm üretimi sağlarsınız. Kürden çıktıktan bir kaç ay sonra ( tabi bu zaman dilimi girdiğiniz kürdeki ; dozlara , kür sürecine , beslenmenize ve genetiğinizle alakalı olarak ) vücudunuz istediğiniz forma girmiş ve tüm hormonel hasarlarınız giderilmiş olacaktır.
Saç dökülmesi
Akne problemi gibi saç dökülmeside testosteronun dehidrotestosterona ( DHT ) dönüşmesinden kaynaklanmaktadır. Çözüm olarak anti-DHT özellik gösteren Proscar , Propecia , Finasterid , Avodart gibi medikaller kullanabilirsiniz. Alternatif bir çözümde yine cilt bakım ürünleridir. Bu aralar adını sık duyduğunuz Revivogen olabilir.
Jinekomasti
Jinekomasti , erkek vücudunda göğüs ucu - meme dokusunun gelişmesine verilen addır. Temel nedeni kadınların baskın cinsel hormonu olan östrojendir. Aromatizasyona uğrayan testosteron östrojene dönüşür ve östrojenin görevi göğüs dokusunu büyütmektir. Tamoksifen , Arimidex , Femara gibi anti östrojenler kullanarak bu problemlerin önüne rahatlıkla geçilir. Küre girmeden önce kullanacağınız ilaçların östrojenik etkiye sahip ( aromatizasyon ) olup olmadığını araştırın ve ona göre bir anti östrojen kullanım klavuzu belirleyin kendinize. Jinekomasti başlangıcında ilk etki meme ucunda yanmadır , hissettiğiniz an hemen bu yardımcı medikaller ile kendinizi korumaya alın.
Karaciğer ve Böbrek Sorunları
Bu iki organ vücudumuzdaki maddelerin filtre edilmesi ve atılmasından sorumludur. Steroidler vücutta yine bu iki organdan geçerek filtre edilmekte ve sistemden dışarı atılmakta. Steroidlerin uzun süre vücutta kalacağınıda göz önünde bulundurursak hayati önemi büyük olan bu iki organa iyi davranmalıyız. Öncelikle oral yolla alınan steroidler son tercihimiz olmalı zira oral steroidlerin karaciğer üzerindeki etkisi yüksek toksisitedir. Oral steroid kullanılacaksada dozlar bilimsel kaynaklarda belirtilen boy/kilo endeksine göre verilen miligramlar ile düzenlenmeli veya insanlar için standart olarak verilen doz aralığı tercih edilmelidir. Enjekte steroidler karaciğer üzerinde daha hafif bir etkiye sahip ama burada dikkat etmeniz gereken bir noktada Underground Lab. üretimi steroidlerdir. Fabrikasyon olmadıkları için belli kalite standartlarına tâbi tutulmadan üretilen U.G steroidlerin hijyenik ve içerik durumlarını bilemeyiz ( lab testi yaptırarak bunuda aşabilirsiniz ama o kadar meraklı bir halk değiliz ) ve aldığımız U.G üretimi steroidin içerisinde eğer yüksek oranda ağır metal mevcut ise karaciğer üzerinde negatif bir etki yaratabilir. Ve biz bunu istemiyoruz o yüzden herzaman ilk tercihiniz enjekte ve legal üretim ürünler olsun. Unutmadan kürde bol bol su için , böbreklerinizin duasını alırsınız ; )
Yüksek kan basıncı - Hipertansiyon
Kan basıncı genel olarak östrojen ile alakalıdır yani burada karşımıza *aromatize olan steroidler geliyor karşımıza , testosteron ve dianabol gibi. Östrojen vücutta su ve tuz tutarak kan basıncını yükseltir.Burada korunmanın en önemli yolu beslenme tercihlerinizdir , vücuda giren tuz oranına dikkat etmelisiniz. Mümkün oldukça alınan steroid dozlarına. Ağır bir küre girecekseniz beslenmenizde ağır karbonhidrat ve yağlara yer vermeyin , balık yağı takviyeleri kullanarak hipertansiyondan korunabilirsiniz.
Kolestrol Değerleri
Steroidlerin vücuttaki kolestrol dengesini kimi zaman olumlu kimi zaman olumsuz olarak etkilediği biliniyor. En büyük destekçimiz balık yağı yine : )
* Aromatize olmayan steroidlerinde hipertansiyon ile bağı araştırmalarda ortaya çıkmıştır.
Unutmayın , steroidler doğru kullanıldığında sizlere hayal ettiklerinizi verebilir , tek yapmanız gereken bu oyunu ritüellerine göre oynamak. Planınızı yapın...
